Teklif alın
Kapat

Dünyayı düşünen markalar

Dünyanın en başarılı şirketleri artık sadece karlılık oranlarına göre değil, sosyal, çevresel ve kurumsal sürdürülebilirlik gibi konularda da birbirleriyle rekabet halindeler.

19.04.2021
İçindekiler

Dünyayı düşünen markalar

Dünyayı düşünen işletmeler değişimle yükseliyor.

Dünyanın en başarılı şirketleri artık sadece karlılık oranlarına göre değil, sosyal, çevresel ve kurumsal sürdürülebilirlik gibi konularda da birbirleriyle rekabet halindeler. Özellikle yeni nesil, hem çalışan hem müşteri olarak kâr odaklı çalışmalar yapan yüksek cirolu şirketleri değil, sürdürülebilirliğe ve dünyaya önem veren, kâr yaratırken aynı zamanda çevresel ve sosyal faydayı önemseyen şirketleri tercih ediyor. Bu da aslında yeni dünyada var olabilmek için dünyayı düşünen bir kurum olmanın önemini artırıyor.

Dijital dönüşümün, e-fatura, e- arşiv gibi teknolojilere geçmenin işletmeler için ne kadar verimli ve yararlı olduğundan sık sık bahsediyoruz. Size hem zaman hem para kazandıran bu atılımlar aslında arka planda çok daha global bir bakış açısını da barındırıyor. Dünya hızla değişirken bunun farkında olan, bu konuda adım atan işletmeler geleceğe daha sağlam adımlarla ilerliyor.

Bireyler kadar şirketler de dünyaya iyi bakmalı

Hatta belki daha da iyi bakmalı. Bir şirket müşterilerine ne kadar değer veriyorsa yaşadığı dünyaya da o kadar değer vermeli. Bulunduğu sektöre dünyaya olan katkılarıyla örnek olmalı. Bu hem ticari algısına hem de özellikle bilinçli müşteriler tarafından tercih edilmesine katkıda bulunacak bir olgu olmanın yanı sıra aslında yaşadığımız ve bir yandan hırpaladığımız yerküreye borcumuz.

Dijital dönüşüm özellikle çevreci politikaları destekleyen bir kavram. Her şeyden önce kağıt kullanımını en aza indirerek günümüzün en büyük problemlerinden birini ormanların ve doğal kaynakların hızla tüketilmesinin önüne geçiyor. Bunun yanı sıra zamanın doğru kullanılması adına verimliliği artırarak aslında yine çok güncel bir soruna çözüm arıyor.

Sanayi çağından dijital çağa

Dijital dönüşüm de sanayi devrimi gibi tepeden inme değil zamanın şartlarına uygun olarak tabana yayılan taleplerden ortaya çıkan doğal bir süreç aslında. Dünyayı değiştiren bu iki devrim de bireysel ihtiyaçlardan yola çıktı ve dünyayı sardı. Zaman bireyler için o kadar önemli hale geldi ki şirketler de zaman verimliliği konusunda yeni ayarlar yapmak zorunda kaldı.

Dijitalleşme her şeyi daha kolay, hızlı ve daha az hata payıyla yapmaya imkan tanıyor ve bunu benimseyen kurumlar rekabette öne geçiyor. Sanayi devrimi sonrası nasıl bu yeni kavrama ayak uydurabilenler ayakta kaldıysa bugün de daha da hızlı bir şekilde ilerleyen dijitalleşmeye kapılarını açan şirketler kazanıyor. Bu değişimin önüne geçmek ya da ona karşı koymak mümkün değil. En iyisi en hızlı şekilde şirketinizi adapte edebilmenin yollarını aramak.

Ülkemizde durum ne?

Teknolojik gelişmelerin çağında dönüşüme en hızlı uyum sağlaması gereken kamu idarelerinin başında vergi idareleri geliyor. Ülkemizde de ilk adım Maliye Bakanlığı’ndan geldi.

Maliye Bakanlığı uzun zamandır geliştirmiş olduğu ve başarıyla uyguladığı elektronik uygulamalarla mükelleflerinin işlemlerini kolaylaştıracak ilk adımları attı ve yenilikçi uygulamaları ile hem başka kamu kurumlarına örnek oldu, hem de özel sektöre katkıda bulundu. e-Faturaya geçişin Maliye Bakanlığı öncülüğünde hızlanmasıyla birlikte Türk markaları da yer küreyi düşünen, kağıt kullanımını ve zaman müsrifliğini azaltan dünya markalarının yanında yerini almaya başladı.

Siz de bu gelişmenin arkasında kalmak istemiyorsanız, dünyayı düşünen ileri görüşlü markaların ve şirketlerin yanında yer almak için atmanız gereken adımları sitemizde bulabilirsiniz.

 

19.04.2021 tarihinde güncellenmiştir.